Bir Hüzün Bayramına daha kavuştuk!
Bayram ve Bayramlar, Güncel Türkçemizde Sevinme ve mutlu olma
hallerimizin Milli hatta evrensel boyutta yaygın yaşandığı anlara
verdiğimiz bir tanım olsa da, Ben “Ramazan Bayramı” tabirini bu anlamda
anmak istemiyorum. Bu ayın bir ismi de Kur’an-ı Kerim ayıdır, Birde Ramazan-ı şerifte içinde bin aydan hayırlı Kadir gecesini barındırıyor, Bütün duaların kabul olduğu bu gecenin sırlı saatini ibadet ve dua ile yakalayabilirsek gerçek bayramı yaşamış oluyoruz zaten. Eğer Müslümanlar Ramazan-ı Şerifi baştan sonra bütün gecelerini ibadet ve taat ile geçirmişse, Kadir gecesinin sırrı olan saatte Allahtan dilekleri kesin kabul olacağından Ramazan-ı Şerifin sonunda bayram yapması en doğal hakkı. Ecdadımız bu niyetle Ramazan-ı Şerif sonunda temizlenmenin- kurtulmanın bayramını haklı olarak yaşıyorlardı.
Biz neyin bayramını yaşamaya çalışıyoruz?
Bu bayram bizim bayramımız değil, Bizim için Hüzün Bayramı olmalı bu
günler. Bu nedenle görmeyene göz, duymayana kulak, konuşamayana dil, yürüyemeye ayak, tutamayana el, düşünemeyene akıl ve fikir olmalıyız ki bu günlerimiz bayram olsun. Bu günler bizim hüzün bayramımızdır. Bari kaybettiğimiz bu fırsatların hüznünü layığı ile yaşayıp gafletimize gözyaşı dökebilirsek, af ve mağfiret olabiliriz ve Allah cc. yeni Ramazan-ı Şerifler’e kavuşmayı bizlere nasip eder İnşaallah.
Evet değerli arkadaşlar, BU GÜNLER HÜZÜN BAYRAMIMIZ OLMALI, Bu günleri
açlıktan, susuzluktan kurulma, yemeklere kavuşma bayramı olarak değil,
İnşaallah yaşayabildi isek Kadir gecesinin sırrına kavuşup onu
yakalamanın bayramı olarak kutluyorsanız ayağınızın bir tozu olurum,
lütfen bu fakir içinde bir selamet duası eda edin. Bunu hak edecek
fazla bir teslimiyetiniz olamadı ise Benim gibi bu günleri kaybedilen
fırsatların Hüznünü yaşamayı, Bu günleri HÜZÜN BAYRAMI olarak anmayı
deneyiniz.
Cümleten Allah’a emanet olun, Bu yılki Hüzün Bayramınızı gelecekte
Ramazan Bayramı olarak kutlamanızı Rabbimden niyaz ederim. |
|