Aslen Trabzon Hayrat ilçesi Hundez köyünden (Eskiden OF ilçesine bağlıydı) Ellidokuzoğlu sülalesine mensup olan Kelle İbrahim 1900 yılında Hayrat'ta doğdu, Beykoz ve Altınordu spor kulüplerinde oynadı, üç kez Milli forma giydi. 1923 yılında İstanbul dışından milli olan ilk futbolcudur. 1924 Dünya olimpiyatlarının en meşhur sporcusu oldu.
Beykoz sporda futbolculuk, antrenörlük, idarecilik yaptı 1967 yılında Beykoz'da vefat ettiğinde Beykoz spor 1. ligde küme düştü.
Ailemizin bir ayağının İstanbul'da olması nedeniyle çok küçük yaşta Babası Hasan efendi İstanbul'a geldi, sonradan aileye Cemil ve Hayriye adında kardeşleri katıldı.. Ailemizin birçok üyesi sarayda bahçıvan olarak çalışıyordu. Babası Hasan Efendi de sarayda bahçıvanlık yapıyordu.
benim dedem Hasan efendi ise Süleymaniye medresesinde hocalık, askeriyede Moral Subayı olarak görev yapmaktaydı.
Kelle İbrahim'in dedesi ile dedemin babası Ahmet efendi İzzet dedemizin çocuklarıdır.

1967 yılı başında vefat eden Kelle İbrahim'in Beykoz'daki evine çok sık giderdik, Biz Fatihte oturuyorduk, Kelle İbrahim ve kız kardeşi Hayriye hanımı ziyaret etmek için, annem veya halam Refigül beni yanına alır, Beykoz  sahili sırtlarındaki iki katlı ahşap konak evlerine gelirdik, her seferinde evde kız kardeşi Hayriye hanım olurdu. Kelle İbrahim bekardı ve Beykozspor uğruna evliliği hiç düşünmedi.
Yazın arada bir ailece piknik için Beykoz Akbaba'ya gider, dönüşte Kelle İbrahim'in evini ziyaret ederdik.
Hayatının son günlerine kadar kulüple ilgilendi. Beykozlular, çok sevdikleri Kelle İbrahim'in anısını yaşatmak için ilçenin ana caddesine ismini verdiler. Şimdi İskele önündeki cadde Kelle İbrahim caddesidir.  Yeni yapılan Beykoz stadyumuna adını koydular ve birde  heykelini koyma çalışması yapılmaktadır

Beykoz spor kulübünün ve Beykoz belediyesinin ortak çalışması ile "Beykozspor ve Kelle İbrahim" araştırması başlatılmış bulunmaktadır. Bende torunu sayılırım. Bu nedenle aile içinde geçte olsa unutulmaya yüz tutan anılarını yaşatmak için araştırmalara başladım.

Aşağıda yayınladığım resimleri almaya Beykozspor lokaline gittiğimde karşılaştığım  Beykozspor idarecileri Kelle İbrahim için " O kendini Beykoz'da bir nokta, İstanbul'da Top, Ankara'da Güneş olarak ifade ederdi" dediler. Bu deyişin anlamını (Beykozlular Kadrimi bilmedi) şeklinde görülmesin, onun Beykoz'u sevdiği kadar, Beykozlularda onu seviyordu. İnsan sevilmediği yerde durabilir mi?, ve fedakarlık yapabilir mi?,  Buradaki espri Kendisine gösterilen toplumsal ilgi olsa gerek.
 Bizlerde çok değer verdiğimiz yakınlarımız yanı başımızdayken fazla iltifat edemeyiz, Biraz uzağımızda olup ara sıra gördüklerimize ilgimiz fazla olur,
Ankara gibi her dört yılda bir değişen bürokratlar belki de hayatlarında ilk defa gördükleri Kelle İbrahim'i oturtacak yer bulamamaları çok normaldir.

Hayatını Beykozspor'a adayan Kelle İbrahim önceleri sporculuk yaptığı, Milli forma giydiği Kulüpte başkanlık, yönetim kurulu üyeliği yapmasına rağmen, başkanlığında bile sporcuların formalarını bazen orta çeşmede, bazen eve getirerek kendisinin yıkadığını bütün Beykoz bilir.
O kulübün hem başkanı, gerektiğinde malzemecisiydi, olduğunca muvazi ve kibar bir beyefendiydi.
Ulusal tarihimizde hafızalarımızın ihanet ettiği ender değerlerden biridir Kelle İbrahim. Milli değerlerimize sahip çıkmayı yeni öğreniyoruz, Tarihimizi, Kültürümüzü, Sanatımızı, Sporumuzu, Edebiyatımızı yaşamak ve yaşatmak konusunda gelecekten umut varım.

Bu bilgileri Beykozspor ile paylaşıyoruz, şimdilik bu kadar yazabiliyorum, Buradan İnşaallah Kelle İbrahim'in anısına layık bir araştırmayı yakında sizlerle paylaşacağız.
Abdullah Gözaydın   katkı sağlamak isteyenler  hayratli@gmail.com